top of page
Ara
Yazarın fotoğrafıGökhan Avcı

Ofiste Kendini CEO Sanan Çay Makinesi (Kurumsal Kibir)


tavus kuşu

Kurumsal kibir... Ah, şu ofislerin benzersiz tuzu biberi. İnsanların altına isim yazdırdığı kahve kupalarından, "Benim adım Cengiz Bey değil, Direktör Cengiz" diyenlere kadar uzanan o enteresan dünya. Öyle bir boyut ki, şirketin fotokopi makinesi bile kendini bir gün terfi ettirip "Fotokopi Operasyon Müdürü" ilan edebilir.

Haydi, kurumsal kibri birlikte keşfedelim.

1. Unvan Önemlidir, Çünkü İsim Yetmez

"Merhaba, ben Mehmet." diye kendini tanıtan biri? Hayır, bu kişi sizin şirketinizde çalışamaz. Çünkü burada herkesin "Global Kıdemli Strateji Koordinatörü" gibi bir unvanı vardır. Mehmet’i "İç Pazar Dinamikleri Yönetici Yardımcısı" yapmazsanız, pazartesi işe gelmez. Unvan, hem prestij hem de toplantılarda konuşurken 3 kat daha fazla zam alabileceği bir kartvizittir.

2. E-Posta Dünyasının Kral ve Kraliçeleri

Kurumsal kibir, özellikle e-postalarda başını kaldırır. Örneğin, "Acil" yazılı bir konu başlığının 5 kişiye cc atılması şarttır. Çünkü bu mail, yalnızca sizin değil, tüm şirketin kaderini belirleyecektir. Daha da güzeli, mailin sonunda şu cümleye rastlamanızdır:

"Ben daha önce belirtmiştim, detaylar için eski e-postaları inceleyebilirsiniz."

Tabii ki kimse eski e-postaları incelemeyecektir. Ama bu kibirli cümle, işlerin neden doğru gitmediğini sizin üstün körü çalışma stilinize bağlamaya yeter.

3. Toplantılarda Kendini Büyük Gören Küçük Balıklar

Her ofiste toplantılarda mikrofonu kaptırmayan biri vardır. Bu kişi genelde gereksiz şekilde "Makro perspektiften değerlendirmek gerekirse..." diye başlayıp, 15 dakikalık boş bir konuşma yapar. O esnada herkes telefonunda mesaj yazarken, bu kahraman kendi zekâsına aşık bir şekilde konuşmasını sürdürür. Ve elbette cümlesini "Benim naçizane fikrim bu yönde." diye bitirir. Naçizane dediğine bakmayın, o fikrin peygamber ilan edilmesini bekliyordur.

4. "Ben Olmasam Bu Şirket Çöker" Sendromu

Kurumsal kibirin en belirgin belirtisi, kişinin kendisini şirketin kurtarıcısı olarak görmesidir. O kişi raporu hazırlamazsa satışlar düşer, sunumu yapmazsa CEO istifa eder. Halbuki, o raporun yüzde 80’i "Ctrl+C - Ctrl+V" yöntemiyle hazırlanmıştır ve sunumu zaten kimse okumayacaktır. Ama kurumsal kibir işte, kendisini büyük görmeden var olamaz.

5. "Çalışanlar Ailesiyiz" Ama Burası Modern Feodalizm

Şirketin kibirli liderleri sık sık "Biz bir aileyiz." der. Bu cümle genellikle yıllık zam oranlarının yüzde 5'ten az olduğu toplantılarda duyulur. Gerçek aileden farkı şu ki, burada aileye itaat etmeyen "yeni fırsatlar arıyor" bahanesiyle dışlanır. Feodal beyiniz size pizza günü düzenler ama maaşınıza zam yapmayı düşünmez. Çünkü "sizin tatmin olmanız önceliği".

Sonuç: Kahkahalarla Baş Etmek

Kurumsal kibir, kurumsal hayatta bir eğlence unsuru olabilir. Tabii ki üzerine fazla düşünmezseniz. Çünkü günün sonunda herkes aynı şirkette çalışıyor, aynı maaş bordrosunu paylaşıyor ve aynı sıkıcı kahve makinesini kullanıyor.

Ama unutmayın, kurumsal kibir her zaman kazanır. Çünkü o, şirketten daha kurumsaldır! 🎩

4 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page